Kayıtlar

2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

The Midnight Sky - Gece Yarısı Gökyüzü

Resim
  The Midnight Sky: Distopik Bir Gerçek George Clooney tarafından yönetilen ve 2049 yılına uzanan The Midnight Sky – Gece Yarısı Gökyüzü, distopik bir bilim kurgu hikayesidir. Aslında pandemi başladığından beri tam olarak kurgu da demeyebiliriz. İletişim kuramama, eve dönüşü bulamama, sevdiğimiz insanlarla bir arada olamama konularıyla yola çıkılan The Midnight Sky, pandemi şartlarında yaşadığımız dönemden çok da uzak değil. Bir bakıma hayat sanatı taklit ediyor, evrene nasıl davranmamız gerektiğini ve insanlığın evreni iyi gözetmesi gerektiğinin altını çiziyor.   Dünya meseleleriyle çok ilgilenen bir aktör-yönetmen olan George Clooney bu rol için tam 12 kilo vermiş. Liliy Brooks-Dalton’un romanı Good Morning, Midnight’tan esinlenerek yapılan The Midnight Sky’ın su gibi, sessizce akarak istediği tüm mesajları verdiğini düşünüyorum. 2049 yılının Şubatına, sebebini bilmediğimiz gizemli bir felaketin ardına açılır ilk başta The Midnight Sky. Muhtemelen iklim değişikliği sebebiyle insanl

Ve Sonra Dans Ettik - And Then We Danced

Resim
Tutkuya ve Özgürlüğe Açılan Kapı: And Then We Danced Öncelikle belirtmek isterim ki; dans, hem insanın kendini ifade ediş biçimi hem de özgürlüğün kişisel ifadesi olduğu için bu tarz filmlerin dansla betimlenmesi beni her zaman çok etkiliyor. Levan Akin’in titizlikle ve zorluklarla yönettiği ‘’Ve Sonra Dans Ettik’’ orijinal adıyla ‘’And Then We Danced’’ ne kadar filmin Gürcistan galasında saldırıya maruz kalmışsa da tam bir gerçek hayat hikayesi aslında. Belki de gerçekliğin bu denli göz önüne seriliyor olması saldırıya maruz kalmasına neden olmuştur. Tiflis’te bir dans okulunda dans eden ve tek hayali babasının izinden gitmek olan Merab’ın dansıyla açılıyor, And Then We Danced. Merab’ın efeminen dansı Gürcü dansına göre zayıflık görülüyor, çünkü bu dansta erkekler için sert ve maskülen olmak, kadınlar içinse masum olmak ön planda. Dansı zayıf belki ama karakteri güçlü, aşkı güçlü, arkadaşlarıyla ve ailesiyle bağı çok çok güçlü. Dansının yeterince ‘’erkeksi’’ olmaması sık sık dil

Alev Almış Bir Genç Kızın Portresi

Resim
ALEV ALMIŞ BİR GENÇ KIZIN PORTRESİ Tablolara Sığmayan Bakış: Cannes’dan En iyi Senaryo ödülüyle dönen C é line Sciamma yapımlı Alev Almış Bir Genç Kızın Portresi resim sanatını sinema sanatıyla birleştirmiş sade bir aşk hikayesine dayanıyor. Her bir sahnesi tutku, sanat ve romantizmle dolu. 18. yüzyıl Bretonya’sında geçen film kadın ve erkeğin eşit olmadığı, erkek egemenliğinde, kadınların belli sınırlar çerçevesinde resim yaptığı bir dönem. Ressam Marianne, evin genç gelin adayı olan Héloise’in portresini yapmak için Bretonya’ya gelir. Bu iş çok zordur çünkü Héloise portresinin yapılmasını reddetmektedir. Sebebi ise bu portrenin onun hiç görmediği adam olan evlendirileceği adama gösterilmesi için verilecek olmasıdır. Benzer şekilde daha önce hiç görmediği bir adamla evlendirilmek isteyen kız kardeşi intihar etmiş ya da ölmüştür. Héloise resmedilmek istemediği için ressam Marianne, Héloise’in annesi tarafından bir yol arkadaşı olarak tanıtılır. Annenin adadan birkaç gün ayrılmasıyla gü

Enola Holmes

Resim
Duyulmak İstiyorsan Sesini Yükseltmelisin Fleabag’ten tanıdığımız Harry Bradbeer’in yönettiği Enola Holmes filminde Stranger Things’ten tanıdığımız Millie Bobby Brown’u görüyoruz. Nancy Springer’in kitap serisinden ilkinden uyarlanan film, Sherlock Holmes’un kız kardeşi olan Enola Holmes’un kendini keşfetme ve dış dünyayla iletişim kurma macerasına odaklanıyor. Dördüncü duvarıu yıkan -amiyane tabirle karakterin izleyiciyle konuşması- bir hikaye anlatıcılığıyla seyirciyi ilk başta kendisine çekiyor Enola Holmes. Beklenti çok yüksek olmadan eğlenme amaçlı izlemek isterseniz film amacına ulaşıyor. Eğlendirirken de elbette birtakım mesajları var. Erkek egemen toplumun gölgesinde kalmış kadınlara bir ışık olup adım atabilmesini sağlaması açısından önemli bir film olduğunu düşünüyorum. Enola, tersten Alone, kelime oyunları seven esrarengiz dul annesiyle abilerinden uzak bir şekilde yaşamaktadır. Annesi Enola’yı dönemin kadınları gibi bir hanımefendi olarak yetiştirmek yerine, erkek egemen t