Sofia


Sert bir Sınıf Ayrımı: Sofia

2018 yılında 4 ayrı yerden 4 farklı dalda ödülle dönen Meryem Benm’Barek tarafından yazılıp yönetilen Sofia filmi bu yıl da 38. İstanbul Film Festivali’nde idi.

Feminist bir Fas filmi olan Sofia, Meryem Benm’Barek’in ilk uzun metrajlı dram öyküsüdür. Sofia, Fas’ın evlilik dışı ilişkilere hapis cezası öngören 490 sayılı yasasından yola çıkılarak ülkenin sınıf farklılığı ve cinsiyet eşitsizliği gibi sorunlarına dikkat çekiyor.

20 yaşında olan Sofia(Maha Alemi) ailesi ve misafirleriyle masadayken bir anda mide ağrısı çekmeye başlar. Hamile olduğunun farkında olmayan Sofia’nın durumunu tıp öğrencisi olan kuzeni Lena(Sarah Perles) anlar. Fas’ta hiçbir hastane ceza kanununa bağlı olarak Sofia’nın doğum yapmasına izin vermez, doğum yapabilmesi için hiç değilse bebeğin babasının kimlik bilgileri gereklidir ancak bu da Sofia’da mevcut değildir. Yine kuzeni Lena tarafından sağlanan yardımla doğum kimsenin haberi olmadan gerçekleşir. Ancak babanın kimliği sonsuza dek saklanamayacağı için Lena ve Sofia, bebeğin babasının orada olacağı iddiasıyla Derb Sultan’ın oldukça fakir olan semtine giderler. Kazablanka semti Sofia’nın yaşadığı yere göre çok da merkezi bir yer değildir. Bu sırada tüm cep telefonu aramalarına karşı Sofia’nın doğum yaptığını öğrenen aile ile Sofia ‘Aileni küçük düşürdün’ tarzı utanç verici durumla yüz yüze gelir. Bebeğin babası olan Omar’ı bulan Sofia, Lena ve diğer aile üyeleri küçük bir toplantı ile anlaşmaya çalışırlar. Sürtüşmelerin yaşandığı bu görüşmede Omar ilk önce bebeğin babası olduğunu kabul etmese de -bu sürtüşmeler karakola kadar uzanır- daha sonra kabul eder. Burada her şey Sofia’nın onuru ve ailesinin yüzünü yerden kaldırmak içindir.


Filmde Lena’nın annesinin zengin bir Fransız’la evli olması ve bunun hiçbir sahnede yer edilmemiş olması, filmin sonunda bizi korkutucu bir gerçekle karşı karşıya bırakır. Ancak bu gerçeğe rağmen Lena kuzeninden vazgeçmez.

Filmde, Sofia’nın Fas’ın yerel kıyafetlerini giymesi ancak Lena ve annesinin daha çok dar pantolon modaya uygun kazaklar giymesi, mekan olarak bir tarafta Sofia’nın entelektüel teyzesinin lüks evi diğer tarafta Kazanblanka çevresi bize sınıf farklılıklarını açık bir şekilde gösterir.

Genel olarak filmin sade bir konu üzerinde tasvir edilmiş olması ve filmde Sofia’nın yaptıklarıyla kişiliğini anlayamamış olmak yani ilk baştaki karakteriyle sondaki karakterinin uyuşmaması birçok soruyu cevapsız bıraktı. Buna karşılık Lena’nın karakteri hep anlaşılırdı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Büyülü Bülten

Malcolm & Marie

Jagten - The Hunt (Onur Savaşı) Film İncelemesi