Never Rarely Sometimes Always

Sidney Flanigan

Never Rarely Sometimes Always: Bir Kadının Güçlü Yolculuğu

Bir grup liseli genç topluluğunun rengarenk, ışıl ışıl dans gösterilerini görüyoruz Never Rarely Sometimes Always’in ilk açılışında. Bir tarafta eğlenceli gösteriler, bir tarafta Autumn’un bir şarkıyı okurken ki sessizliği... ‘’Yapmak istemediğim şeyleri yaptırıyor bana, söylemek istemediğim şeyleri söylettiriyor, ayrılmaya çalışsam da seveceğim onu çılgınca, biliyorum.’’ The Exciters grubunun He’s Got The Power şarkısını söylüyor Autumn. Şarkı sözleriyle Autumn’un içinde bulunduğu durumu biraz olsun anlıyoruz. O sırada izleyenler arasından birinin ettiği hakaret ve Autumn’un buna sessiz kalışı, onun bulunduğu toplum yapısının nasıl olduğunu anlamamızı sağlıyor. Autumn ve toplumun onun hakkında düşündükleri, geneliyle toplumun kadın bedeni üzerindeki karar bağlayıcılığı. Eliza Hittman’ın bu yapılar üzerine oturttuğu Never Rarely Sometimes Always, 17 yaşındaki Autumn’un hikayesiyle hepimizi duygularını derinden tetiklemeyi başarıyor. Kürtajdan yola çıkarak, bir kadın ve onun reşit oluş yolculuğunun kişisel ve küresel politik hikayesi.

Kararın Ne Olursa Olsun Senin Olduğu Sürece Uygundur

Kırsal bölgelerde izin yasası yüzünden istenmeyen hamileliğiyle uğraşan Autumn’un güçlü yolculuk hikayesi Never Rarely Sometimes Always. Pennsylvania’da ailesinin izni olmadan kürtaj yaptıramayacağını anlayan Autumn’un tek arkadaşı aynı zamanda kuzeni Skylar’la birlikte bilinmeyen New York’a yolculuğunu izliyoruz. Yolculuk sahnelerinin sessiz, karanlık ve kasvetli işlenmesi karakterin içinde bulunduğu sıkışmayı çok güzel gösteriyor. 48 saat boyunca bir krizin üstesinden gelmek ve daha önce hiç gitmedikleri o büyük New York. Yolculuklarının kısa süreceğini düşünen ancak tam tersi olan Autumn ve Skylar New York’ta günler ve gecelerini sokaklarda geçirir. New York’u, Pennsylvania’nın aksine kalabalık metrolar, eğlenceli ve ışıklı caddeler, sokaklardaki eylemler, bilinmeyen bowling salonlarıyla görüyoruz. Film iki ayrı mekanla bize iki ayrı görüşü çok temiz bir şekilde ifade ediyor.

Sidney Flanigan
Autumn’un hikayesi kürtaj operasyonu öncesi sosyal hizmet danışmanının sorduğu sorular ve karşılığında aldığımız cevaplarla ortaya çıkıyor. Boğazımızda bir yumruya sebep olan ve filme adını veren Asla, Nadiren, Bazen ve Daima şıklarından oluşan formda verdiği cevaplarla partneri tarafından uğradığı cinsel saldırıyı öğreniyoruz. Sosyal hizmet danışmanının “Kararın ne olursa olsun, senin olduğu sürece uygundur” sözü bir kadının kendi bedeni üzerindeki kararlılığının altını çiziyor. Bu kararlılığındaki kırılma noktası da evde kendi kendine burnunu delip hızmasını taktığı sahneydi. Böylece Hittman, karakteri bir kurban değil de güçlü bir karakter üzerine oturtuyor. Yolculuk boyunca Autumn’u asla bırakmayan Skylar karakteriyle yönetmen Eliza Hittman toplumun bu ataerkil yapısını kadın dayanışmasıyla kırıyor. Bu şekilde iki kadının yoldaşlığı imgelerini sahnelere serpiştiriyor. Çalıştıkları marketten para çalmaları, yolculuklar sırasında ağır valizleri birlikte yüklenmeleri, Skylar’ın Autumn’un yorgun göz altlarını bir kapatıcıyla kapatması, bilet parası için borç aldığı biriyle Skylar’ın isteksiz öpüşmesinin tam da olduğu sahnede Autumn’un onun elini tutması; iki kadının hep birlikte olduğu ve bu büyük yükü ancak birlikte taşıdıklarında hafiflediğinin ufak göstergeleriydi.

Minimalist bir dil kullanan Eliza Hittman’ın, Never Rarely Sometimes Always’ı sade bir olay örgüsüne, az diyalogla da birçok konuya değiniyor ve Sundance Film Festivali’nden Jüri Özel Ödülüyle, Berlin Film Festivali’nden de Jüri Büyük Ödülüyle ayrılıyor. 2020’nin önemli filmleri arasında sayılan Never Rarely Sometimes Always’ın iki parlayan oyuncusu Sidney Flanigan(Autumn) ve Talia Ryder’ı(Skylar) ilerleyen zamanlarda farklı projelerde görecek gibiyiz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Büyülü Bülten

Malcolm & Marie

Jagten - The Hunt (Onur Savaşı) Film İncelemesi