Pieces of a Woman

Pieces of a Woman

2017 Cannes Film Festivali'nde Palme d'Or için yarışan Jupiter’in Uydusu (Jupiter’s Moon) filminden sonra Macar Yönetmen Kornél Mundruczó bu yıl da Bir Kadının Parçaları orijinal adıyla Pieces of a Woman ile karşımızda. Pandemi sonrası gerçekleşen büyük bir festival olan 77. Venedik Film Festivali’nde dünya prömiyeri gerçekleşen Pieces of a Woman, Perşembe günü itibari ile Netflix’te yayınlanmaya başladı. Senaryosu Kata Wéber tarafından yazılan Pieces of a Woman, yazarın kişisel deneyimlerinden yola çıkılarak oluşturulmuş.

Yıkıcı Bir Kaybın Ortasında Kalmış Kadının Kederli Yolculuğu

Bir kadının evde yıkımla sonuçlanan doğumunu ve daha çok ilişkileri kadrajına alan Pieces of a Woman’ın cesur başrolü Vanessa Kirby, eşi Sean (Shia LaBeouf) ile ilk çocuğunu bekleyen Boston’lu Martha rolünde. Çocuk odasını dekore ettikten sonra geriye kalan tek şey çiftin evde doğumudur. Planlanan ebeleri bir yedek gönderdiğinde ve çocuğun kaybıyla sonuçlanan komplikasyonlar ortaya çıktığında işler trajik bir hal alır. Dünyaları paramparça hale gelen Martha ve Sean olanlarla başa çıkmaya çalışır ve yaklaşan bir ihmal davasıyla karşı karşıya kalır. Kontrolcü disiplin sahibi yaşlı bir anneyle gergin bir ilişki ve ebe Eva’yı, Martha’nın bebeğinin ölümüyle ilişkilendiren o dava.

Bazen film sahneleri öyle çarpıcı olur ki o ana girdik mi çıkmak istemeyeceğimiz hale gelir. Tam da o sahnelerden olan ve aynı zamanda filmin açılış sahnesi olup tek çekimde çekilen 24 dakikalık doğum sahnesi, içinden çıkamadığımız acıya ve boğazımızın düğümlenmesine sebep olduğu için tam bir güç gösterisi diyebiliriz. Yönetmen Kornél Mundruczó bizi Martha’nın duygusal karmaşasına tamamen kaptırmak için yavaş uzun çekimler ve Benjamin Loeb’in göz kamaştırıcı sinematografisini kullanarak harika efektler yaratan bir kamera kullanıyor.

Bu acı kayıptan sonra eski alkolikliğine dönen Sean yavaş yavaş kontrolünü kaybederken, Martha ise derin bir matemin içinde sıkışır. Duygusal bir füg geçiren Martha’nın davada nerede duracağını bilmesi için yaşananlarla yüzleşmesi ve kabul etmesi gerekiyor. Bu süreci bir tarih akışıyla anlatan Mundruczó’nun mevsimlere yaptığı vurgu takdire şayan. Sonbaharda gerçekleşen kayıp ve evdeki ölmüş çiçekler, kış aylarında olan duygusal füg ve yavaş yavaş baharın gelmesiyle Martha’nın pamuğa tohum ekmesi. Hepsini bir araya getirdiğimizde ince bir ayrıntıyla oluşturulan bu sahneler Pieces of a Woman’ı etkili kılan bir başka şey belki de.


Kayıptan sonraki kısım iki bölümde ilerliyor. Bir tarafta Sean ve Martha’nın acı kayıptan sonra birbirlerine olan yakınlığı da kaybetmeleri, diğer tarafta Martha’nın annesi Elizabeth’in davaya karışmasıyla ikisi arasındaki büyük gerginlik. Kızının baştan beri mavi yakalı Sean’la evlenmesine karşı olan Elizabeth, bu kayıptan sonra Sean’la Martha’nın bebeğinin üniversiteye bağışlamasını engel olmak ve ebe Eva’ya karşı açılan dava için birlik olurlar. Bu durum Martha’nın düştüğü duygusal çukurun içinde kalmasına neden olur. Öyle ki, dışarıda diğer ebeveynlerin çocuklarıyla toplum içinde etkileşimde bulunmalarının akut görünmezliği, Martha’nın bedeninin kontrolsüz ifadesiyle sonuçlanıyor. Parçalarını tekrar bir araya getirmeye çalışan Martha her zaman farklı sızıntılarla karşı karşıya geliyor. Annesiyle olan gerginlik dolu meydan okumasının yerini davayı kabul etmesi alıyor. Altı yıl sonra alkole tekrar başlayan Sean ise bu süreçte davaya bakan avukatla birlikte olmayan başlıyor.

Filmin final sahnesi yaklaştıkça sorunların netleşmesi, ihmal davasının yararsızlığının zarafetini çok iyi anlatıyor. Martha’nın her zaman kendisinin bir parçasını özleyeceğini ve istemezse bu yokluğun etrafında büyümek zorunda kalacağını kabullenmesiyle içine düştüğü durumdan uzaklaşarak beklenmeyen bir dava sonucuna imza atıyor.

Pieces of a Woman, ilk 30 dakikanın patlayıcı gücünden sonra her ne kadar yer yer gücünü kaybediyor olsa da başta Vanessa Kirby olmak üzere başrol oyuncuların performanslarıyla izlenmeye değer bir film olarak iş görüyor. 77. Venedik Film Festivali’nden En İyi Kadın Oyuncu ödülüyle dönen Vanessa Kirby’nin cesur performansı Oscar’lık bile olabilir. Bunu yanı sıra Ellen Burstyn’in (Elizabeth) de adını ödül sezonunda duyabiliriz. Filmde başarılı bir oyunculuk gerçekleştiren Shia LaBeouf ise özel hayatındaki taciz davası sebebiyle Netflix tarafından ödül sezonundan çıkarıldı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Büyülü Bülten

Malcolm & Marie

Jagten - The Hunt (Onur Savaşı) Film İncelemesi